Danıştay Kararı – 10. D., E. 2012/5603 K. 2013/594 T. 30.1.2013;” İstanbul 5. İdare Mahkemesince; mülkiyeti Hazineye ait dava konusu taşınmaz üzerinde kiralamak suretiyle kantin işleten davacının, kira süresinin dolması nedeniyle fuzuli şagil olduğundan bahisle 2886 sayılı Yasa’nın 75. maddesi uyarınca tahliye edilmesine ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Bu durumda; davacı şirket ile davalı idare arasında imzalanan kira sözleşmesinin bitiminden önce davacı şirkete sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin herhangi bir bildirimde bulunulup bulunulmadığının araştırılması, davalı idarece sözleşme bitiminden önce eğer herhangi bir bildirimde bulunulmamış ise, kira sözleşmesinin bitiminden sonra kira bedeli de ödediği anlaşılan davacı şirketin fuzuli şagil sayılamayacağı da dikkate alınarak yeniden bir karar verilmesi gerekmekte olup İdare Mahkemesince eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddi yönünde verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir. ”
Ankara BİM 6. İdare Dava Dairesi, 25.01.2017 tarihli ve 2017/20 E., 2017/46 K. sayılı kararı
” Dava konusu olayda, mülkiyeti davalı Kalecik Belediye Başkanlığı’na ait A2 numarada bulunan X1 Büfe’nin Belediye Encümeni kararıyla 01/06/2011 tarihinden itibaren 3 (üç) yıl süreyle davacıya kiralandığı, kira sözleşmesinin 01/06/2014 tarihinde sona ermesine karşın davacının anılan yerde tasarrufta bulunmaya devam ettiği, izleyen süreçte 15/04/2016 tarih ve 337 sayılı yazı ile; davacının işlettiği büfenin Belediyenin yapacağı yeni uygulama alanı içinde olduğundan bahisle 30/04/2016 tarihine kadar tahliye edilmesinin istenildiği, bakılmakta olan davanın da anılan işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, kira sözleşmesinin sona ermesine karşın davacının anılan yerde tasarrufta bulunmaya devam etmesi nedeniyle davalı belediyece sözleşmenin yenilenmeyeceği hususunda davacıya yapılacak tebligattan sonra mülki amirden taşınmazın tahliyesinin sağlanmasının istenilmesi ve tahliyenin de mülki amir tarafından gerçekleştirilmesi gerekirken, öncesinde her hangi bir uyarı yapılmaksızın ve mevzuatta belirtilen usule de uyulmaksızın doğrudan davalı idarece taşınmazın 2886 sayılı Yasa’nın 75. maddesi uyarınca tahliyesi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde anılan yönden hukuka uyarlık görülmemiştir.
Ankara 10. İdare Mahkemesince verilen 15/11/2016 gün ve E:2016/1876, K:2016/4253 sayılı sayılı karar;
” davalı idarece, 15/04/2016 tarih ve 337 sayılı yazı ile davacının X1 Büfe olarak işlettiği işyerinin yapılan yeni uygulama alanı içerisinde bulunduğundan bahisle 30/04/2016 tarihine kadar tahliye etmesinin istenildiği görülmekte olup; 1 Temmuz 2012 yılında yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarında Uygulama alanı başlıklı 339. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen; Kamu kurum ve kuruluşlarının, hangi usul ve esaslar içinde olursa olsun yaptıkları bütün kira sözleşmelerinde 6098 sayılı yeni Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hükmü uyarınca davacı ile Ankara Büyükşehir Belediyesi arasında kiralama sözleşmesinden doğan tüm uyuşmazlıklarda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinin açık olması ve davacı ile davalı idare arasında aktedilerek hükmen sonuçlarını doğurmakta olan özel hukuk hükümlerine tabi kira sözleşmesinin yenilenmemesi nedeniyle adli yargı yerinde açılacak bir dava ile taşınmazın tahliyesi yoluna gidilmesi gerekirken kamu gücü kullanılarak ve 2886 sayılı Yasa’nın 75. maddesine hükmüne istinaden aldırılan karar dayanak gösterilerek davacının tahliyesi yoluna gidilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ”
İzmir BİM 6. İdare Dava Dairesi, 09.05.2017 tarihli ve 2017/713 E., 2017/690 K. sayılı kararı;
” Bodrum Kaymakamlığınca hazırlanan İmza Yetkileri Yönergesinin İlçe Milli Emlak Müdürlüğüne Devredilen Yetkiler başlıklı 24. maddenin 4. alt bendinde Hazine taşınmazlarının işgali nedeniyle işgalcilere yazılacak tahliye yazılarının ilçe Milli Emlak Müdürüne devredildiği belirtilmiş ise de, Milli Emlak Müdürü tarafından kullanılan bu yetkinin 2886 sayılı Yasadan da anlaşılacağı üzere, nihai nitelikli tahliye işlemlerini tesis etme yetkisi olmadığı tartışmasızdır. ”
İzmir 4. İdare Mahkemesinin 23/09/2016 tarih, E:2015/663, K:2016/1146 sayılı kararı; ” Davacının 2002 yılından bu yana önce kiracısı, sonrasında ecrimisil karşılığında işlettiği…. Devlet Hastanesi kantinini yeniden ihaleye çıkarılacak olması nedeniyle 15 gün içinde boşaltılmasının istenilmesine ilişkin 13.04.2015 tarih, 38305904 sayılı hastane yöneticisi-başhekimlik işleminin iptali istemiyle açılan davada; ancak mülki amir tarafından tahliye işlemi tesis edilebilecekken, doğrudan başhekimlik tarafından davacının 2886 sayılı Yasanın 75. Maddesi uyarınca tahliyesine ilişkin işlemde yetki gaspı nedeniyle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline “