GENEL HACİZ YOLUYLA LAMSIZ TAKİP, İTİRAZ ve ŞİKAYET MÜESSESESİ
Genel haciz yolu ile ilamsız takipte İİK'nın 60. maddesi uyarınca kendisine ödeme emri gönderilen borçlu borca ve imzaya itirazlarını İİK'nın 62. maddesinin 1. fıkrası gereğince ödeme emri tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine bildirilebilir.
İtiraz sebeplerini iki bakımdan sınıflandırmak mümkündür: i) Maddî hukuka veya takip hukukuna dayanan itiraz sebepleri; ii) İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebepleri.
İtiraz sebepleri ya maddî hukuka veya takip hukukuna dayanır. Maddî hukuka dayanan itiraz sebepleri; itiraz daha çok takip konusu alacağa ilişkindir. Borçlu, maddî hukuk (meselâ TMK, TBK ve TTK) bakımından, takip konusu alacağı ödemek zorunda olmadığını, ancak itiraz yolu ile ileri sürebilir. Burada borçlunun itirazı alacağa ilişkindir. Takip hukukuna dayanan itiraz sebeplerini, alacaklının takip yapma yetkisi (takibat icrası hakkı m. 60/3, c. 3) bulunmadığına ilişkin itirazlar olarak özetlemek mümkündür. Alacaklının takip yapma yetkisi bulunmadığına ilişkin bütün sebepler, itiraz sebebi değildir. Borçlunun ileri sürdüğü sebep, niteliği bakımından icra müdürünün kendiliğinden (re'sen) gözetmesi gereken bir sebep (şikâyet sebebi) değilse, itiraz yolu ile ileri sürülür.
İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebepleri ise imzaya itiraz ve borca itiraz olarak ikiye ayrılır. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara, borca itiraz denir (m. 60/3; c. 3; m. 60/4; karş: m. 169). Meselâ ödeme, takas, zamanaşımı, borcun müeccel olduğu, borcun şarta bağlı olduğu, icra dairesinin yetkisiz olduğu ve sıfat itirazı gibi (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku, Ankara 2013, s. 224 vd.). Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu kambiyo senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte ayırt etme gücüne sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu gibi sebeplere dayanır (Kuru, s. 787-788).
Diğer taraftan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlu şikâyetlerini İİK'nın 16. maddesi kapsamında icra mahkemesine bildirebilir.
Şikâyet icra ve iflas hukukunda düzenlenmiş, kendisine özgü hukuki bir çaredir. Şikâyet kendisine özgü bir yol olup bir dava ve gerçek anlamda bir kanun yolu değildir. Şikâyet, icra takibinin taraflarına veya hukuki yararı bulunan diğer kişilere tanınmış ve bu yolla icra ve iflas dairelerinin (veya diğer icra organlarının) kanuna veya olaya uygun olmayan işlemlerinin iptalini veya düzeltilmesini ya da yapmadıkları veya geciktirdikleri işlemlerin yapılmasını sağlayan hukuki bir çaredir (Pekcanıtez, H./Atalay, O./Özkan, M.S./Özekes, M.:İcra ve İflas Hukuku, 11. Bası, Ankara, 2013, s.125 vd.).
Şikâyet, icra mahkemesince incelenir ve karara bağlanır. İcra mahkemesinin şikâyeti inceleyebilmesi için kendisine talepte bulunulması gerekir. Ancak şikâyetin kamu düzenine aykırı olması hâlinde, başka bir sebeple kendisine dosya ulaşan icra mahkemesi, icra memurunun işlemindeki kamu düzenine aykırılığı kendiliğinden nazara alabilir ve işlemi iptal edebilir.
Şikâyet ile itiraz arasında önemli farklar vardır. Şikâyet takip hukukunu ilgilendirir ve bununla icra ve iflas memurunun takip hukukuna ilişkin hükümleri uygulamadığı veya yanlış uyguladığı ileri sürülür. İtiraz ise alacağa karşı ve dolayısıyla maddi hukuk hükümlerine dayanmaktadır. Örneğin alacağın mevcut olmadığı, hükümsüz olduğu, alacağın alacaklının talep ettiği miktarda olmadığı, takas gibi bir sebeple ileri sürülür (Pekcanıtez, H.: İcra-İflas Hukukunda Şikayet, Ankara 1986, s. 26).İcra müdürünün kendiliğinden gözetmesi gereken hususlar dışında kalan takip hukukuna ilişkin sebepler itiraz sebebi oluşturur (örneğin İİK'nın 50. maddesinde düzenlenen yetki itirazı).
Örneğin, İİK'nın 53. maddesine göre; borçlunun ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır. Mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse TMK'nın 606. maddesinde belirtilen 3 aylık mirası ret süresince mirasçılar hakkında takip yapılamaz. İİK'nın 53. maddesine aykırı olarak takip yapılması ya da takip işlemlerine devam edilmesi nedenlerine dayalı olarak ilgililer İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra mahkemesine şikâyette bulunabilirler.
Ayrıca mirasçı sıfatı ile hakkında takip başlatılan borçlular TMK'nın 605. maddesinin 2. fıkrasına göre murisin terekesinin borca batık olduğu ve miras bırakanın mirasını hükmen reddetmiş sayıldıkları iddiası ile genel mahkemede açacakları dava yolu ile terekenin borca batık olduğunun tespitine dair ilam getirmeleri için İİK'nın 68. maddesinin 4. fıkrasına göre uygun bir süre verilmesi talebiyle her zaman icra mahkemesine başvurabilirler.