İdari para cezası uygulanabilmesi için cezaya dayanak tutanaklar, belediye zabıta memuru gibi alanında uzman olmayan kişilerce değil, fen elemanı olarak da tabir edilen, ilgili idarede görev yapan çevre mühendisi, harita mühendisi, trafik/ulaşım uzmanı gibi uzmanlar tarafından düzenlenmesi gerekmektedir.
Hafriyat döküldüğü sübuta erdirilmeden ceza verilmesi usulsüz olacaktır. Danıştay tarafından idari yaptırımlarla ilgili olarak yakın geçmişte verilmiş olan şu karar açıklamalarımıza ışık tutar niteliğe sahiptir: " ... davacı şirket hakkında ceza yaptırımı uygulanabilmesi için fiilin, somut bilgi ve belge ile aksine ihtimal verilmeyecek şekilde ispatlanarak sübuta erdirilmesi ve bunun üzerine ceza yaptırımı uygulanması gerektiği anlaşıldığından, dava konusu işlemin iptali gerekirken davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır. (Danıştay 15. Dairenin 10/09/2015 tarih ve E:2011/761 , K:2015/5055 sayılı kararı)
İdari yaptırım kararının dayanağı mutlaka kanun olmalıdır. Aksi durum, "suç ve cezada kanunilik" prensibine aykırı olacaktır. Bu ilke ceza hukuku temelli bir ilke olsa da idari yaptırımlar bakımından da ulusal ve uluslararası hukukta kabul görmektedir.
Örneğin dayanak olarak salt "Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinin" gösterilmesi cezayı usulsüz hale getirecektir.
Uygulanan ceza miktarı fahiş olmamalıdır. Zira Çevre Kanunun 20/r maddesi incelendiğinde; "Bu Kanunda ve yönetmeliklerde öngörülen usûl ve esaslara, yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak atık toplayan, taşıyan, geçici ve ara depolama yapan, geri kazanan, geri dönüşüm sağlayan, tekrar kullanan veya bertaraf edenlere 90.000 Türk lirasından (122.580 TL) 360.000 Türk lirasına kadar (490.320 TL), ithal edenlere 300.000 Türk lirası (408.600 TL) idarî para cezası verilir." yazmaktadır. Alt sınırdan uzaklaşarak örneğin 270.000 TL idari para cezası uygulanmış ise bu husus gerekçelendirilmelidir. Danıştay'ın bu kapsamdaki bir kararı şöyledir; " idari para cezalarının Kanun'da alt ve üst sınır belirtilmek suretiyle belirlendiği durumlarda, idari para cezası vermeye yetkili makamın Kabahatler Kanunu'nda belirtilen kriterleri göz önünde bulundurmak suretiyle ceza tayini yoluna gitmesi gerektiği anlaşılmaktadır. dava konusu fiilin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumu birlikte göz önünde bulundurulduğunda, Kanun'da öngörülen üst sınırdan idari para cezası verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir. "