Örnek Olay:
Polis memuru olarak görev yapan davacı hakkında "Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak" konusuyla ilgili açılan idari soruşturma sonucunda, "Görev sırasında veya dışında mevzuat veya talimatlarla yasaklanan davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle, 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 8/2-a maddesi uyarınca kınama disiplin cezası ile tecziyesine İl Polis Disiplin Kurulu tarafından karar alınmıştır.
İdare Mahkemesi Kararı;
Davacı hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu'nca Soruşturma No: 2016/ ... , Karar No: 2017/ ... kararda davacı hakkında davacıdan alınan kanörneklerinde uyuşturucu kullandığına dair bulgu bulunmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, ancak dosya kapsamında bulunan ... Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nün ...2017 tarihli 2017/ ... rapor sayılı yazısında davacının o gün tedavisinin ayakta yapıldığı yapılan tetkikler içerisinde uyuşturucu veya uyarıcı madde tespitine dair tetkik bulunmadığı bu nedenle söz konusu tetkiklerin içerisinde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığına dair herhangi bir emarenin bulunmadığı belirtildiği, dolayısıyla Soruşturmaya yer olmadığı kararının davacıdan alınmış kan örneğinde uyuşturucu bulunmadığı şeklinde kesin delil değil aleyhine delil bulunmadğı yönünde olduğu, ceza yargılamasında ceza tayini için, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunma şartına bağlı olduğu ancak disiplin yargılamasında, ceza yargılama kriterleri dışarısında, idari takdir kapsamında maddi veriye dayalı kuvvetli şüphe ve kanaatin yeterli olduğu, soruşturma kapsamında dinlenen şahitlerin davacının eşi ve yeğeni olması nedeniyle, tarafsız olmadıkları, davacının polis memuru olması, esrar bulunan sigaradan sadece bir nefes alarak fenalaştığı yönündeki beyanının, hayatın olağan akışına uygun bulunmaması nedeniyle, ve bu fiilin mevzuat veya talimatlarla yasaklanan davranışlar kapsamında olduğu açık olduğundan, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir. "gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararı:
Dosyada yer alan soruşturma dosyası ile ifade/beyan ve diğer tüm bilgi/belgelerle uyuşmazlığın irdelenmesinden; gerek davacı gerekse de kuzeni olan şahıs tarafından davacının evinde kuzeni ile birlikte kaldığı gece kuzeninin odasına girdiği, uyuduğunu kontrol etmek için odada yanan bir yarım sigarayı içtiği, sonrasında ise fenalaştığının beyan edildiği, davacının polis memuru olan eşi tarafından ise olay esnasında görevli olduğu beyan edilerek olaydan sonra davacıyla arasında geçen konuşmanin içeriğinden bahsedilerek davacı ve davacının kuzeninin beyanlarıyla örtüşen şekilde ifade verildiği, ortada davacının kuzeninin bulundurduğu ve içerisinde uyuşturucu madde olan sigarayı davacının uyuşturucu madde bulunduğunu bilerek kullandığına dair her türlü şüpheden uzak somut bir delilin bulunmadığı, savcılık tarafından da bu bağlamda davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, nitekim muhakkikçe davacıya disiplin cezası verilmesine gerek olmadığı yolunda kanaatte bulunulduğu görülmektedir.
Her ne kadar Mahkeme tarafından; "... ceza yargılamasında ceza tayini için, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunma şartına bağlı olduğu ancak disiplin yargılamasında, ceza yargılama kriterleri dışarısında, idari takdir kapsamında maddi veriye dayalı kuvvetli şüphe ve kanaatin yeterli olduğu, soruşturma kapsamında dinlenen şahitlerin davacının eşi ve yeğeni olması nedeniyle, tarafsız olmadıkları, davacının polis memuru olması, esrar bulunan sigaradan sadece bir nefes alarak fenalaştığını yönündeki beyanının, hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı" yolunda bir gerekçeye yer verilmiş ise de, yerleşik idari yargı içtihatlarıyla kabul edilmiş olmak üzere; disiplin hukukunun cezalandırılma ilkeleri açısından ceza hukukuyla benzer özellikler taşıdığı, kişilerin disiplin cezasıyla cezalandırılabilmeleri için disiplin suçu olarak belirlenmiş olan tutum ya da davranışın ilgilisi tarafından işlenmiş olduğunun kesin ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde saptanması ve maddi gerçeğin tüm boyutlarıyla ortaya konmasının gerektiği, evrensel ceza hukukunun temel ilkelerinden olan "Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi"nin disiplin hukukunda da uygulama alanı bulduğu aşikar olup, buna göre disiplin yaptırımı uygulanacak kişi tarafından ikrar edilmeyen ve eldeki mevcut deliller ile disiplin normuna aykırı olduğu belirtilen fiilin ispatı mümkün olmayan hallerde "Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi" gereğince ilgiliye disiplin cezası verilemeyeceğinin kabulü gerekmekle, mahkemenin sözkonusu gerekçesi yerinde bulunmamıştır.
Vaziyet böyle olunca; somut tespit olmadan tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk, aksi yorumlarla davanın reddine hükmeden mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; istinaf talebinin kabulü ile ... İdare Mahkemesinin ... tarihli ve E:..., K:... sayılı kararının kaldırılmasına , dava konusu işlemin iptaline